COVİD-19 SERÜVENİM
“Sevgili Meslektaşlarım,
Yaklaşık 21 gün önce Covid-19 oldum. Kardiyoloji uzmanıyım. Sürecin başından beri kendimi ve ailemi korudum. Eşim de Göğüs hastalıkları uzmanı. 2 çocuğumuz var ellerinizden öper. Aktif olarak Covid-19 acil, pandemi servis ve pandemi yoğun bakım ünitelerinde mesai ve nöbet tuttum. Çadırda veya servislerde hastalardan sürüntü aldım. Covidli hastalara fizik muayene, eko, acil veya elektif anjiyografi yaptım. Eşimden dolayı ilave bir riskim de vardı. Her gün eve gelince kapının ardında soyunup, kıyafetlerimi makineye attım ve en az 60 derecede yıkadım. Her mesai sonrası çocuklarıma sarılmadan banyo yaptım ve pozitif olmadım.
Gel gelelim çocukları okula/kreşe göndermedim oradan bulaşır diye. Müstakil şehir dışında bir ev kiraladım. Bakıcı tuttum. Bakıcımız aynı müstakil sitedendi. Eşi ve oğlu ile yaşıyordu. Bir gün bakıcı üsye semptomları ile gelince hastaneye götürüp tahlil/tetkik/tedavi yapalım dedik. Ama cehalet yüzünden kabul ettiremedik. Ben iyiyim menopoz nedeniyle vs. bahaneler üretti bakıcı. Hiç dolmuşa bile binmiyorum dedi evlerimiz arası 600 m. Oysaki HES sisteminde tam da onların evinin civarında mavilik vardı. Ya bakıcı ya da komşularından birisi pozitif idi. Ancak insanlar pozitif olmayı bir vebalı gibi saklıyorlar... Neyse kanıt olmayınca iddiadan öteye geçilmiyor. Kadın eve gelip gitmeye devam etti. Oğlan 4 yaşında kız 9.
Kız EBA’dan ders yaptığı için bakıcı daha çok oğlan ile ilgileniyor ve nihayetinde ilk oğlan subfebril ateşlendi. Canavar gibidir, klasik oğlan çocuğu. Normalde öğlenleri uyumaz. Üç gün üst üste 3-4 saat uyudu. Hafif yorgunluk. Ancak geri kalan 20 saat gene canavar. Kız da hiçbir semptom yok. Bir gün hanım nöbetçi, ben tek yatıyorum. Sabah 5'te gözümü bir açtım oğlanın burnu benim ağzımda. Arada 3 cm mesafe. Direk burnundan benim ağzımın içine nefesini veriyor. Muhtemel 4 saat kadar bu şekilde uyumuşuz. Birkaç gün sonra ben ateşlendim, hafif kırgınlık... Gittik test yaptırdık ben ertesi gün arandım Covid-19 pozitifsiniz diye.
Hanımın ilk test negatif, çocuklarda semptom yok test yapılmadı. Sağlıkçı olunca bir hafta karantina süreci. Kız ilk defa yüz yüze derse gideceği gün karantinaya girdi. Neyse evdeyiz hanım da astım var. Çok hassas. Tırsıyorum hanıma bulaşırsa ağır geçirir mi diye. Ertesi gün hanım ateşlendi acile gittik. Hanımdan test, benden kan akciğer filmi... Solda 2 cm effuzyon gelişmiş bende. Parankim normal. Kanlarım neredeyse normal. Eve karantinaya döndük. Hanım pozitif çıktı. Bana ikili antibiyotik başlandı. Zaten 2 gr C vitamini, D vitamini, parol, nasal dekongestan vs. alıyorum. Öksürük başladı, ateş pek yok. Hanım devamlı hastaneye yatmam gerektiğini söylüyor. Komplike olmuşum. En azından 2 gün içinde kanların tekrarlansın diye ısrarcı. Ben de hastaneye yatarsam çocuklar rezil olur derdindeyim. Ama normale yakın bir sağlığım var. Nefes darlığım belirgin bir şekilde yok. 10 paket/yıl sigara öyküm var. Ancak 15 yıldır ex-smokerim. Saturasyonum sigarayı bıraktığım dönemde ve sonrasında hep %92-93 çıkıyor. SFT, BT hep bakıldı. Bir patoloji yok. Acaba Parsiyel pulmoner venöz dönüş anomalisi mi var diye düşünüyorum. Kontrastlı BT bugün yarın çekileyim derken 15 yıl geçti. Ekom da normal tabi... Pozitif olduğum ilk gün kontrast BT çektirdik. Akciğerlerim pırıl pırıl. Venöz dönüş anomalisi de yok. Hanımın parmak saturasyon cihazı var onu takıyorum evde %92 çıkıyor gene...
Hanım ısrarla cuma kontrole gidelim dedi. Plevral sıvın arttı herhalde diyor. Ben de hastane yoğun diye cumartesi sabah gidelim dedim. Pozitif olduğum 7.gecesi saat 03.00'da uyandım. Hafif paroksismal nokturnal dispne gelişti. Pencereyi açma hissiyatı oldu. Ama gene de oda havasında çok rahatım. Saturasyonum %92 hala. 05.00’da yattım. Sabah 07.00’da kalktım. Bir öksürük krizi... Resmen boğmaca gibi... Hanımın da nefes darlığı yok ama çok yaygın kas ağrısı var. Yürümekte bile zorlanıyor. Çocuklar ise çok iyiler.
Öksürüğüm bir türlü geçmek bilmiyor. Tuvalete girdim, nefes alamıyorum sanki havuzun dibindeyim. Hanıma seslendim ben iyi değilim diye. Hemen arabayla beni acile götürdü. Çocuklar evde yalnız. 10 dakikada acildeyiz. Ama ben gittikçe kötüleşiyorum. Hemen acil doktorlarımız geldi. Benim durum kritik duruyor. 2 gün önce acil doktorumuz yoğun bakımlık olmuştu. Durumu kötüydü. Sıra bende diye düşünüyorum, resmen boğuluyorum. Saturasyonum acilde %65. Bir panik havası. Oksijen maskesi burnumda ama kesinlikle alveolokapiller membranlarımdan O2 geçmiyor. Bilmekte kötü... Ateşime baktılar, 37 derece. Ama genel durum hipoksik. Hipoksik beyine doğru yol alıyorum hemen damar yolları açıldı. Normalde plevral sıvım nedeniyle paag veya BT çektirecektik. Tabi pre-entübe vaziyet olunca görüntüleme sonra yapılır ilk müdahalenin yapılması için vakit kaybetmeden 2 kat üstteki pandemi yoğun bakıma sedye ile çıkardılar. Ancak ben kesinlikle hala havuzun dibindeyim. 12 lt/dk maske oksijene rağmen...
4-5 dakika içerisinde pandemi yoğun bakımdayız. Ben entübe olacağımı düşünmeye başladım. Yoğun bakımda ateşime tekrar baktılar. Ateş bir anda 40 derece olmuş. Sitokin fırtınasına giriyorum. İki anestezist bir yoğun bakım yan dal uzmanım 4-5 hemşire arkadaş, göğüs uzmanı hanım, herkes bir şey yapıyor. Kollarıma damar yolu açılıyor. Kültür alınıyor. Soğuk kompres, 2’li iv antibiyoterapi, cpap... İv pulse steroid 250 mg, iv prednol, ateş düşürücü iv. Yağdırıyorlar... Herkes başımda... Ben hala suyun içinden, havuzun dibinden olan biteni izliyorum... Hanım iki gözü iki çeşme... Dr. arkadaşların moralleri bozuk ama işlerini yapıyorlar… Ben buraya kadarmış psikolojisindeyim. Hanıma evdeki 1 adet olan yarım altının yerini tarif ediyorum. (fakirliğin gözü kör olsun...) Kanlar çıkana kadar İl-3 inhibitörü veremiyorlar. Acaba bakteriyel enfeksiyon da var mı? Verirsek daha kötü olur mu? Plazma için Ig-A da aldılar... Ben hala havuzdayım sanki dipten yüzeye doğru çıkacak gibiyim. Tam rahatlayacak gibiyim bir öksürük krizi...
Öksürdükçe resmen ‘yıllar sonra hızlı koşunca fazla oksijenden ciğerleri yanan’ biri gibiyim. Her nefes alışımda sanki ciğerlerime kırık cam parçaları döküyorlar. Acıdan dolayı nefes almak istemiyorum ama mecburum. Benimle devamlı konuşuyorlar. Devamlı konuşulunca anladım ki benden endişe duyuyorlar. High flowa geçtiler burundan... Öksürmemek için Allah'a yalvarıyorum. Entübasyon öncesi durumdayım. Ben de bunun farkındayım. Kelimeyi şahadet getiriyorum içimden. Diyorum ki entübe olup tekrar uyanamazsam bari son kez imanı tazeliyelim… Gün içinde plazma geliyor 150 km ötedeki komşu şehirden. Remdesivir flakon yapıyorlar. 1 flakon 30 bin TL olduğunu biliyorum...(Toplamda 6 doz remdesevir, 3 doz plazma, 2 doz tosilizumab, 5 doz ivig...) yoğun bakımda 3.günün sonunda havuzun dibinden yüzeye çıktım... Kontrol BT de akciğer tutulumum %80... 7 gün içerisinde normalden %80 tutuluma ilerlemesi insanı şaşırtıyor... Yoğun bakım yatışımdan 1.haftada servise 10 gün sonrada eve çıktım. Ecmo ihtiyacım olur mu? Entübe olur muyum? Hipoksik ensefalopati gelişebilir mi? Sorularını havuzun dibinde bıraktım...
İşte böyle dostlar... Şuan da nefesim çok daha iyi. Eforla nefes darlığı oluyor bazen. 1 ay steroid düşük doz devam... Fibrozis ile akciğer iyileşmesin diye… Triflow artık 3 sn. 3 top tavan tutabiliyorum... Ancak servise geçince ilave olarak klinik hipertroidi gelişti... Günde 8 öğün yiyorum, buna rağmen 9 kilo verdim. Herkese dalasım var... Aşırı sinirlilik... T3’üm 23’ün üzeri. TSH 0,05 ertesi gün 0,03... Uyku yok. 24 saatin 22 saati uyanığım. Gece aracıma binip şehri turluyorum sıkıntıdan... Vesler, kısa süreli svtler... Şimdi de steroide bağlı miyopati. Kaslarda erime ve nihayet vücutta püstüler sivilce...
Neyse daha bunaltmayayım sizi...
Süreç kısaca bu… Vaktimiz gelmemiş henüz...
Tabi bu kadar uykusuz olunca uzun zamandır planladığım YouTube kanalımı aktif hale getirdim.
"Dr Okan Er" kanalının ismi... Bari Dr. babalar olarak bir el atın. Yüklenin kanalımın abone butonuna...
Sizlerin YouTube kanalı varsa bu yazının altına paylaşın. Uyuyamayınca çok vakti oluyor insanın.1 ay istirahat verecekler Kasım'da. Allah'tan Kasım ve Aralık Tıp 3 ve Tıp 4lere yoğun bir dersim var da onla oyalanırım biraz... Kitap, kaliteli dizi/film ev içi hobi vs. her türlü önerinizi açığım...
Bana bir şey olmaz demeyin... Çünkü benim hiçbir ko-morbiditem yoktu...
Babalara selam ve saygılarımla...
Covidsiz güzel yarınlarda buluşmak dileklerimle...
Not: Bu yazıyı bitirdiğimde saat 04:58 idi ve hala gram uykum yok. Hipertiroidi süper bir şeymiş gerçekten. Uyku tutmayan bana ötroid olana dek gece bile mesaj atabilirsimiz. Robot gibi oturuyorum evin salonunda. Diyorum arabaya binsem sabaha kadar sürsem mi diye? Hanım üzülür diye yapmıyorum…
Neyse bir de çeneye vurdu aşırı konuşma da oldu.”
Okan Er
Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi
Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi